• özellikle yaygın gelişimsel bozukluk tanısı almış 0-3 yaş grubu çocuklarda uygulandığında olumlu sonuçlar doğuran bir terapi yöntemi.
    duyusal bütünleşme, merkezi sinir sisteminde gerçekleşiyor. duyular birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışmadığında ise sorun var demektir. beynin gelişimi ve öğrenme ciddi anlamda sıkıntı haline geliyor.

    erken dönem belirtileri neler peki?
    bebeklerin bir gelişim takvimi vardır. üç aşağı beş yukarı çoğu benzer dönemlerde bu basamakları atlar. eğer bebek/çocuk,

    emeklemesi gereken zamanda emeklemediyse, dönemediyse, ayağa kalkamadıysa,
    yürüyebildiği halde koşarken ciddi denge problemleri yaşıyor ve çok sık düşüp, sağa sola çarpıyorsa,
    oyunları kavramakta zorlanıyorsa ve konuşma gecikmesi varsa,
    kalem tutma, makasla kesme, kağıt yırtma-yapıştırmada zorlanıyorsa,
    dokunulmaktan, bazı seslerden ve ışıklardan çok rahatsız oluyorsa,
    kasları çok zayıfsa, özellikle bilek ve parmaklarda güçsüzlük varsa,
    dikkat eksikliği ve göz teması eksikse,
    saydıklarımdan en az üçünü gözlüyorsanız bunları belirti kabul edip bir uzmanla görüşmelisiniz.

    yaygın gelişimsel bozukluğu olan çocuklar, duyularıyla çevreden aldığı bilgileri algılama, anlamlandırma ve genelleme süreçlerinde sıkıntılar yaşarlar. birden fazla duyuyu birbirleriyle ilişkilendiremezler ve bu da günlük hayatlarında sıkıntıya yol açar.
    örneğin oğlumuz hala ona atılan bir topu yakalamakta güçlük çekiyor. topu görüyor, attığımı söylediğimde bana bakıyor ama üstüne gelen toptan ne kaçıyor ne de tutmaya çalışıyor. koordinasyon sorununu çözmek için bu terapiyi 3 yıldır alıyor. göz temasında, denge sorununda, ses duyarlılığında ciddi ilerleme gösterdi.
    hala devam eden heyecan anında ellerini sıkma, zaman zaman dalıp gitme, kurallı oyun oynama ve oyun kurma eksikleri devam ediyor.

    bu terapiyi fizyoterapist veya ergoterapistlerin vermesi gerekiyor. masajla desteklenmesi de çok faydalı. farklı türlerdeki terapi fırçaları bu masajlar sırasında kullanılabilir.
    terapinin verildiği salonlar inanılmaz eğlencelidir. baksana şunlara.her yerden salıncaklar, toplar, halkalar, renkli ve yumuşak oyuncaklar fırlar. öfke nöbeti sorunu olan çocuklar için her yer yumuşak yüzeylerle kaplanmıştır. ben oğlumuz için özellikle doğal ışık alan salonları tercih ediyorum ama bazen çocuklar camdan dışarıya bakıp dalıyor diye perde ile örtülmesi gerekebiliyor.

    bazı doktorlar bu terapi yöntemini gereksiz bulsa da doğru kişilerle çalıştığınızda fayda göreceğinize inanıyorum. bu sektörün her alanında olduğu gibi burada da ciddi para dönüyor. iyi bir terapistin tek seans için*ücreti 250-300 tl civarı sanıyorum. birden fazla seans alındığında indirim yaparlar. biz her şeyi toplu aldığımızdan son fiyatı bilmiyorum. başlarda çocuğu salıncakta sallamak için neden bu kadar para veriyorum diyebilirsiniz, haklısınız ama daha geniş bir açıdan bakmaya çalışın. bu bir tümevarım çabası ve biz çok minik parçalardan başlamak zorundayız.
    *
  • 1960'lı yıllarda jean ayres adlı ergoterapist tarafından uygulamaya konulmuş, otizm spektrum bozukluğu başta olmak üzere serebral palsi, dehb, down sendromu gibi hastalıklarda kullanılan ergoterapistler tarafından uygulanan terapidir. 8 duyunun (proprioseptif, interoseptif. vestibüler,görme,tatma,dokunma,işitme,koku) uyarılarak kullanıldığı oyunlar ve aktiviteler üretilir, çocuğun profiline göre tedavi uygulanır. burada amaç çocuğu regüle etmek ve oyunun içine katmaktır. bu sebeple yaklaşım ve iletişim çok önemlidir. bu terapiyi bir ergoterapist tarafından almalısınız.

    bir ergoterapist olarak bütün soruları yanıtlıyorum, yeşillendirebilirsiniz.

    işe yaramıyor diyenlere de asla inanmayın, bu işi yapan kişiler 4 yıllık lisans mezunu ve genellikle nörobilim gibi alanlarda yüksek lisans yapmış oluyor.

    tekrarlıyorum, duyu bütünleme sadece ergoterapistlerin işidir.
  • duyu bütünleme, çevremizden veya vücudumuzdan gelen duyusal bilgilerin etkileşimi ve bunların sonucunda ortaya çıkan motor ve duyusal davranışların analizini ve sentezini kapsayan nörolojik bir süreçtir.

    çevreden gelen uyaranları algılamamızı sağlayan ve bu uyaranlara cevap vermemize neden olan yedi adet duyumuz bulunur. bunlar bilgilerin geldiği duyular; tat, dokunma(taktil), işitme, koku, görme; diğer ikisi ise denge, hareket(vestibüler), kas ve eklem duyusu (propriosepsiyon) olarak ifade edilir.
  • maalesef çok elzem ancak aileleri sömürmek için bir yol haline getirilmiş terapi türüdür.
    bazı çocuklar normal gibi görünse de normal olmadıklarını fark edip bir pedagoğa gittiğinizde duyuyorsunuz bu terapiyi. tabi hemen araştırıp çocuğunuz için en iyisini yapmak istiyorsunuz ama o da ne? hastanelerde ameliyat yapılan paraları 40 dakikalık bir seans için istiyorlar. bin lira isteyen var, nasıl bir vicdansızlık bu. ve sizi mutlaka haftada 2 3 seans görmek istiyorlar yani ayda neredeyse 10 bin lira sadece seans ücretleri.
    gerçekten tıp eğitimi gibi ağır bir eğitim ve iş süreci olsa bu paralar helali hoş olsun denilir ama fizyoterapi eğitimi almış bir kişi 40 dakikalık bir fiziksel aktivite için bin lira istememeli bu vicdana sığmaz. bu ailelerin cebine ve vicdanına göz dikmektir, aileleri sömürmektir.
    çocuğunuz için iyi olanı istiyorsunuz ama bütçeniz yetmiyor bu sefer de daha uygun olanları arıyorsunuz ama alacağınız fayda da düşüyor tabi. piyasa o kadar yüksek ki sizi mecburen merdiven altı yerlere yönlendiriyor ya da hiç almamayı kabulleniyorsunuz.
    serbest piyasa tüketim ürünlerinde olur çocukların sağlığında, geleceğinde olmaz. devlet el atmalı diyeceğim ama neye el atmış ki buna da atsın.
    yazık gerçekten yazık insan en azından sağlık sektöründe çalışanlardan biraz vicdan, merhamet bekliyor ama herkesin tek derdi cebini doldurmak, şişirmek, büyütmek. sorduğunuzda tek amaçları çocukların sağlığı ama yersen.
  • her çocuğun 3 yaş öncesi bir kez duyu bütünleme değerlendirmesinden geçmesi gerektiğini düşünüyorum, şimdiki aklım olsa çocuğumu çok daha erken bu merkezlerden birine götürürdüm. huysuz, hassas, fazla temkinli gibi sıfatlar verdiğimiz çocukların pek çoğu şimdi anlıyorum ki duyusal hassasiyete sahip çocuklar… işte duyu bütünleme terapisi bu noktada devreye giriyor, çocuğa ihtiyacı olan duyusal uyaranlar verilerek çocuğun hayatını daha kolay hale getirmeye çaşılıyor.

    bu çocuklardan bazıları gürültülü ortamda başka bir şeye konsantre olamadığı için okulda başarısız ya da içine kapanık diye yaftalanıyor. halbuki çocuğun beyni o kadar meşgul ki o sesle başka şeyi işleyemez halde oluyor. istese de yapamıyor. ya da dokunsal hassasiyeti olan bir çocuk o gün giydiği giysisinden ötürü çok rahatsız hissettiği için ekstra huysuz oluyor. bazısı derin duyu konusunda hassas olduğu için çiş tutarak baskı hissini almaya çalışıyorlar ama ebeveynler için bu durum sadece “çişini çok tutuyor” oluyor.

    duyu terapisti çocuk psikologundan farklı ve pek çok psikolog duyu bütünleme sorunlarını göremeyebiliyor. bu noktada da şöyle bir sorun devreye giriyor: duyu bütünleme terapistleri; ergoterapist ve fizyoterapistler çocuk psikolojisi konusunda yeterince bilgi sahibi değilse durum daha da karmaşıklaşabiliyor. örneğin kızımı değerlendirme için götürdüğüm merkezdeki uzman(ımsı) cevaplarını çok sessiz vermesi, hemen bağ kuramaması ve çizdiği resmin insan anatomisine uygun olmamasından ötürü yerden yere vurdu. dünyamız başımıza yıkıldı. konuyu pedagogla görüşünce yaşı itibariyla hepsinin normal olduğunu öğrendik. evet bir duyu bütünleme sorunu vardı ama davranışsal olarak bir sorun yoktu. şimdi başka bir merkezde terapiye devam ediyoruz.
  • "çocuğunuzun atlayıp, zıplayıp, salıncakta sallanması için" para döktüğünüz terapilerin sebep olduğu durum. yukarıdaki cümleye kanıp da "aman parka götürürüz" demeyin. çünkü yemek yemesinden, konuşmasına, koşmasından, uyumasına her şeyi etkileyen bir durum.

    eğer çocuğunuz için "başkalarının çocukları şunu yapabiliyor bizimki neden yapamıyor" diyorsanız mutlaka bir pedagog ve ergoterapist'e gösterin derim. biz 30 aylık olana kadar "yapar zamanla" dedik fakat yapamayacağını anlayınca seanslara başladık. 3 aydır devam ediyoruz ve belirli bir yol katettik.

    "para tuzağı, endişelendirip paranızı çalıyorlar" vs. diyenlere kulak asmayın. şimdi atmayacağınız adım sonra çok başınızı ağrıtabilir.
  • bebeklerin büyüme döneminde görülen davranış bozukluklarının nedeni genelde duyu bütünleme problemidir. bu konu ile ilgili ebru albayrak sidar tarafından yazılan duyu'lmak istiyorum kitabı da eşsiz bir kaynaktır.
  • sanılanın aksine bazı cocuklarda da öğrenme ve algılar fazla açık olduğu için, dış uyaranların hepsini gereğinden yoğun algılayıp düzenleyemediğinden dolayı davranış bozukluğu ve okula uyum sorunu olarak kendini gösterir.

    bu terapilerle çocuğun problem çözme becerileri ve okula uyum sürecinde yol katetmek hedeflenir.
  • çocuğuna duyu bütünleme önerilmiş sen ebeveyn, sözüm sana:

    türkiye'de fizyoterapi vb. alakasız bölüm mezunu vasıfsız tiplerin eline düşmüş, para tuzağı haline gelmiş bir zımbırtı duyu bütünleme.

    gerçekte ise duyu bütünleme; kişinin bedeninden ve çevresinden aldığı duyuları organize eden, bedenin içinde bulunduğu çevrede etkin bir şekilde kullanılmasını mümkün kılan ve merkezi sinir sistem tarafından yönetilen bir süreç. avrupa'da ciddi akademik araştırma ve uygulamaları var; elbette eğitim ve psikoloji alanında akademik kariyeri olanlar tarafından ve elbette okullarda yürütülüyor bu işler. bilmem ne terapi merkezlerinde değil.

    yani duyu bütünleme duyuların etkin kullanımını sağlar, sizin ya da çocuğunuzun kişiliğini değiştirmez. ama türkiye'de gerçekte duyu bütünlemeye hiç ihtiyacı olmayan çocuklara sırf sınav stresi yaşıyor, gergin, elleri terliyor, içine kapanık, stresli, aşırı hareketli, aşırı enerjik, bir takım spor dallarına yatkın değil ya da yatkın diye bu şey itelenmeye çalışılıyor. görüldüğü üzere önlerine gelen her çocuğa bu şeyi önerebilir ve sizi haftada en az 1-2 seans olmak üzere kendilerine bağlayabilirler. bunu bu başlıkta duyu bütünlemeyi savunan entrylerde bile görebilirsiniz. ne kadar bildiklerini siz tayin edin.

    bütün çocukları duyu bütünleme ile eş karakter ve yetenekte bireylere çevirebileceklerini sanıyorlar ki bu mümkün değil. çocuğunuz içine kapanık veya aşırı dışa dönük, miskin veya aşırı hareketli, çok temkinli veya savruk, çok düzenli veya dağınık ise 40 yaşında da aynısı olacaktır. duyu bütünleme adı altında, 3 kuruşluk kurslardan sertifika almış fizyoterapistlere falan evladınızın beynini mıncıklatmayın. bir süre sonra çok ciddi psikolojik sorunlarla savaşmak zorunda kalırsınız.

    çocuğunuzda bir sorun olduğunu düşünüyorsanız bu işin uzmanı pedagog ve psikiyatrlar var. sorun olup olmadığını onlar anlar. mantar gibi türeyen bu sözüm ona merkezlerin kapısına düşerseniz hangi kurumlarca denetlendiklerini bir sorun bakalım. cevaba göre hareket edersiniz..
hesabın var mı? giriş yap